Bir ilişkide mutluluğun nirvanada olması gerektiği noktada mutsuzluktan kıvranıyordu. Sanki ilk günlerimizi değil de son günlerimizi yaşıyor gibiydik. İlk buluşma değil de son buluşma, son öpücük gibi..
Onun mutsuzluğu benim de bütün neşemi yok edip geriye hüzün bırakıyordu kocaman bir hüzün. Mutlu değildi yanımda hissediyordum, 500 kilometre uzağındayken daha yakındı sanki. Şimdi yanındaydım ancak o benden de mutluluktan da en az 500 kilometre uzaktaydı.
Farkındalıklar sözsüz kurulan temaslar..
Bazen kelimelere dökülemeyen birçok şey gözlerden okunur. Okuyordum gözlerinden bana ait olmadığını, okuyordum mutsuzluğunu, okuyordum aklının kimde kaldığını kalbine kimlerin dokunduğunu. Aslında kimi beklerken kimi bulduğunu.
Ve seyrediyordum hüznün valsini göz bebeklerinde. Kendi attığı bir yalana inanmaya çalışıyordu sadece, bütün aptal insanların yaptığı gibi.
Tanırdım ben seven kadınları, vazgeçerlerdi sevdikleri adam için her şeyden. Vazgeçtiğin bendim başka adamlar için, senaryonun sonunda da yine ben olacaktım. Alkışlar içinde kapanacaktı perde ve senin içindeki tiyatro sahnesinin tozu içerisinde yok olup gidecektim.
Kabullenişler, detaylara takılmadan.
İhtiyarlıyoruz güzelim biz de bundandır duygusallığımız.
Gözlerinin içinden ayırmadan gözlerimi seyrettim gülerken, öperken, sarılırken seni. Gözlerinde hep hüzün vardı hep bi bekleyişler..
Ah güzelim ah!
Ne çok isterdim o güzel gözlerinin gülmesini bana bakarken, bilemezsin ve hiçbir zaman da bilemeyeceksin. Bu belki benim hatamdır, anlatamamışımdır içimdekileri. Belki yine benim suçumdur. Her neyse. Ben de hiç bir zaman güldüremeyeceğim o kadar içten seni. Hep bir buruk hep bi kırgın hep bi kesif gülümseme olacak suratında. Dudaklarından dökülen her tebessümde..
Hüznümün bekçiliğini yapıyorum yine bu gece. Son kez öptün çünkü beni son kez sarıldım sana. Sonra gördüm gözlerinde aklınla kalbin arasındaki git gelleri. Belki de son saatleridir aynı ilde tükettiğimiz oksijenin. Kesişmez belki bundan sonra yollarımız hiç bir tren istasyonunda ya da karşılaşmayız belki ömrümüzü çalan bu şehrin sokaklarında.
Senin için ne kadar önemli bir hadise bilmiyorum ama ben sevdiğim kadınlara derin anlamlar yüklüyorum. Seni de derin ve muğlak sevdim, gebeliğinde hüznün gece üç civarı..
Anıl Sungurtaş
21 Ağustos 2015 02:22
Bornova- İzmir
Dip not: Varsayımlar üzerine kurduğum cümleler birer birer gerçek oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder