Vedalar hüzün kokar, istasyonların amonyak kokusundan arınmış halleri gibi.
Son sözü "seni tanımak güzeldi" oldu, bir şey diyemedim haliyle. Hükmü verilmiş bir mahkumun karara itirazı ne kadar geçersiz sayılacaksa o saatten sonra kuracağım her cümle de o denli geçersiz sayılacaktı. Susmak konuşmaktan zordur aslında ve bu durum en çok böyle zamanlarda anlaşılır.
İçinde büyür sözler, için içine sığmaz hale gelir ancak ucunu yakmakla yetinirsin mektupların. Bir Ganj nehri bilir küllerin azabını bir de ben.
Ah ne çok yaktık gemileri..
Beni tanımak ne kadar güzel olabilirdi ki, günlerce düşündüm cevabını bulamadım. Beni tanımaya yetecek kadar zaman bulduğuna da inanmadım. Çünkü yirmi iki senedir beni ben dahi tam anlamıyla tanıyamadım. Lakin o beni maddeye indirgemiş olmalı ki kısa süre zarfında tanımanın güzel vazgeçmenin ise bu denli basit olduğu kanısına varmıştı.
''Her şeye rağmen seni tanıdığım için mutluyum'' u da araya serpiştirdi giderayak. Bu tarz cümlelerin fakir edebiyatı yahut çocuk avutma sözleri olduğundan haberim olduğunu bilmemesine rağmen beni tanıdığını iddia etmesi ağızlarda kekremsi bir tad bırakacak cinstendi. Sanırım söylemek istediği, "seni tanımadığım için mutluyum, bu mutluluğun daha fazla sürmesi adına tanıma ihtimallerini ortadan kaldırıyorum"du.
Ne diyorduk, vedalar hüzün kokar..
Sıcağı sıcağına anlaşılmaması acıların, hayatın bizi her fırsatta ters köşe yaptığının bir örneğidir. Bilek burkulur, kemik kırılır, bir kadın gelir, diğer bir kadın gider sıcakken anlaşılmaz. Soğudukça anlarsın acıyı.
---------Bu yazıya başlayalı tam kırk gün olmuş ve yazıyı da seni de unuttuğumu blogtaki kayıtlara bakarken farkettim. Bu sefer soğudukça anladığım tek şey, acı sandığımız duyguların aslında geçmişten kalan yaralarımıza denk gelen insanlara yüklediğimiz sıfatlardan kaynaklandığı oldu.
Şöyle bi dönüp baktığımda, seni tanımanın bana kattığı hiçbir şey olmasa da geç kalınmış bir 'iyi bak kendine' dileğini kabul edersen ve saçma sapan kitaplar okumayı bırakıp gözün buralara ilişirse
'iyi bak kendine'.
Anıl SUNGURTAŞ
21.04.2016
12.03.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder